AkatlarNet  Mahallemizin haber sitesi 

Türkiye'de her yıl 162 bin kişi kanser oluyor.

Bir hastalık olmanın ötesine geçerek “yok edici” anlamında konuşma diline geçen kanser, her yıl milyonlarca kişinin yaşamını yitirmesine neden oluyor.
Bu ölüm etkinine henüz kesin çözüm bulunamadı. Öteleyici ve bazı türlerinde erken evre tanı ile iyileştirici sonuçlar alınmasının yanında hemen hemen dünyanın her ülkesinde binlerce bilim insanı “çare” için çabalarını sürdürüyor.
Kansere yönelik en önemli çalışma ise “önleme” amacıyla yürütülüyor. Bu çalışmalar kapsamında tüm dünyada 4 Şubat Dünya Kansar Günü olarak kabul ediliyor.
Bu güne ve 4 Şusat’ı içine alan haftaya özgü olarak kanser konusunda farkındalık oluşturmak amacıylla bir dizi etkinlikler yapılıyor.

BUNLARI BİLEREK DAVRANALIM

Ulusal ve uluslar arası veriler kanserin insanlık için nasıl bir tehdit oluşturduğunu ortaya koyuyor.

• Kanser, dünyada ve ülkemizde kalp-damar hastalıklarından sonra ikinci ölüm sebebini oluşturuyor.
• Dünyada, 2012’de toplam 14,1 milyon yeni kanser vakası ortaya çıkmış. Bu vakalarda 8,2 milyon kişi kanser nedeniyle hayatını kaybetti.
• Dünyada en çok akciğer (yüzde 13), meme (yüzde 11,9) ve kolon (yüzde 9,7) kanserleri görülüyor.
• Kanserden ölümler arasında ilk sırada yüzde 19,4 ile akciğer, yüzde 9,1 ile karaciğer ve yüzde 8,8 ile mide kanseri yer alıyor.
• Kansere karşı gerekli önlemler alınmazsa 2030 yılında yıllık 22 milyon yeni vakanın ortaya çıkacağı tahmin ediliyor.
• Bu da 2008 ile kıyaslandığında yeni vakalarda yüzde 75 artış olacağı anlamına geliyor.
• Eğer bilinçli davranılırsa, Dünya genelindeki kanserlerin üçte biri önlenebilir, üçte biri de erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir.
• Ülkemizde yılda yaklaşık 162 bin kişi kansere yakalanıyor.
• Kanser görülme sıklığı erkeklerde yüz binde 269,7; kadınlarda ise yüz binde 173,3’tür.
• Erkeklerde en sık yüzde 28 ile akciğer, kadınlarda ise yüzde 24 ile meme kanseri görülüyor.
• Ülkemizde bölgeler arasında farklı kanserler görülmekle birlikte kanser görülme sıklığı açısından anlamlı bir fark bulunmuyor.

DOĞRU SANILAN YANLIŞLAR

Bu yıl Dünya Kanser Günü etkinlikleri “Doğru Bilinen Yanlışlar” başlığıyla sunuluyor. Knaser konusunda doğru sanılan yanlışlar şöyle sıralanıyor:

*  Kanser hakkında konuşmamıza gerek yok!

Oysa; kanser, bazı kültür ve çevrelerde hakkında konuşulması çok zor bir konudur. Ancak bu hastalıkla açık bir şekilde mücadele etmek; hem hasta hem de kanserle mücadele politikaları açısından daha sağlıklı sonuçlar elde edilmesini sağlayacaktır.

*  Kanserin hiçbir belirti ya da bulgusu yoktur!

Oysa; pek çok kanser için uyarıcı belirti ve bulgular vardır. Bu işaretleri izleyerek erken teşhis mümkün olabilmektedir.

*  Kanser için yapabileceğim hiçbir şey yok!

Oysa; hem kişi hem de toplum ve politika bazında doğru strateji ile yapılabilecek çok şey mevcuttur. En sık görülen kanserlerin en az üçte biri önlenebilir niteliktedir.

*  Kanser tedavisi alma hakkım yok!

Oysa; insanlar kanıtlanmış ve etkin kanser tedavisini eşit koşullarda ve herhangi bir bedel ödemek zorunda kalmadan alma hakkına sahiptir.

KANSER İÇİN NE YAPILIYOR?

Dünyada ve ülkemizde kanserlerin önemli bir kısmı önlenebilen kanserlerdir. Özellikle ülke verileri değerlendirildiğinde, tütün ve obezite ile mücadele kanser kontrolünün en önemli yapıtaşını oluşturuyor. Bunlarla beraber alkol ile mücadele, fiziksel aktivitenin arttırılması, tuzun kısıtlı kullanılması, enfeksiyonlarla mücadele de kanseri önlemede çok önemli unsurlar olarak kabul ediliyor.

Sağlık Bakanlığı bünyesinde, her ilde en az 1 tane olmak üzere toplam 134 Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) bulunuyor. Bu merkezlerde; meme, kolon ve rahim ağzı kanserlerine karşı tarama hizmetleri ücretsiz olarak veriliyor. Bu hizmetler aile hekimleri ve toplum sağlığı merkezleri vasıtasıyla köylere kadar ulaştırılıyor.
Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, kanser taramalarına daha kolay ulaşılabilmesi için 130 adet Mobil KETEM aracının önümüzdeki dönemde hizmete sokulacağı belirtildi.
Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasında;

Kanser hastaları için yerli ağrı kesici ilaç üretimi çalışmalarının tamamlandığı,

İlk defa yerli kemoterapi ilaçları üretilmeye ve hatta ihraç edilmeye başlandığı,

2013 yılı içerisinde yerli tam otomatik ilaç hazırlama cihazlarının üretiminin yapıldığı,

İleri evredeki kanser hastalarının fiziksel, ruhsal ve psikososyal yönden desteklenebilmesi için 2013’te pilot olarak Palyatif Bakım Ünitelerinin uygulamaya konulduğu,

Bu ünitelerin yurt geneline yaygınlaştırılacağı belirtilerek;

“Türkiye’de uluslararası standartlara göre uygulanan tedavilere bütün vatandaşımız kolayca ve ücret ödemeden ulaşabilmektedir” denildi.

Kaynak: www.sagliktagundem.com

Yorumlar