AkatlarNet  Mahallemizin haber sitesi 

Mart ayında ışıl ışıl güneşli günler yaşıyoruz. Gerçi poyraz esti mi güneşin pırıltısına rağmen eller ayaklar buz kesiyor, ama gene de güneşi görmek güzel.
Henüz "bahar geldi" demeye dilim varmıyor. Ama Akatlar'da bahçelerimizdeki ağaçlar çiçeklenmeye başladı. Pencerelerimize bahar dalları uzanıyor. Şubat'ta da ılıktı genelde havalar. Hatta son günlerinde dallardaki tomurcuklanmaları görünce "ya kar yağarsa" diye örtülü bir hüzün düşmüştü içime. Yağmadı.
Dilerim Mart'ta da yağmaz ve bağ bahçe işleriyle uğraşanların deyimiyle ağaçlar aldanmaz...
Koca İstanbul'un göbeğinde meyve bahçeli evlerin bulunduğu bir semtte yaşamayı ben ayrıcalık sayıyorum. Akatlar'da bu olanağı buluyoruz. Gerçi her evin bahçesinde meyve ağacı yoktur tabii, ama hiç değilse evlerimizin çoğu bahçelidir ya da bir bahçeli eve komşudur. Bu bakımdan bitişik nizam evlerin çoğunlukta olduğu semtlere göre şanslıyız. Yeşile özlemimiz dengede kalıyor.
Çiçeklenen dallar baharın müjdecisidir. Doğa bizim iklim kuşağında bu müjdeyi iletme görevini erik ağaçlarına vermiş. Önce onlar çiçeklendi.
Çimenler arasında mineler ve papatyalar uç verdiler. Kendimizi takvime göre kış içinde sayıyoruz ama doğa bahar güneşiyle sarıyor yaşamımızı. Sizler için de öyle midir bilmiyorum, bahar kıpırtıları benim yaşam coşkumu artırır.
Bir de Mart ayı sürpriz geleneğinden vazgeçse, kar getirmese, kapıdan baktırmasa ve de kazma kürek yaktırmasa... Çiçek açan ağaçlarımız aldanmasa... Ne güzel olur...