Herkesin bir taksi hikayesi vardır. İçinde elbet iyisi de
çıkar kötüsü de. Zaten yşa iyisi ya kötüsü kalır hatırda.
Benimki iyisi.
Bir gün alış veriş dönüşü taksiye bindim. Hem elimde yük var hem günün yorgunluğu.
On beş lira tutan taksi parasını üç tane 5 lira vererek ödedim. Taksiden
inerken şoför kafasını çevirmiş bana bakıyor. Bir şey diyecek, diyemiyor. Bir
ayağım yerde içerden paketleri alıyorum, göz göze geldik.
Şoför verdiğim parayı uzatıp, “bu 50 lira” dedi.
Ben inme hazırlığı yaparken demek ki o düşünmüş, dönüp bana bakarken de “bu
adamın 50 lirasını alsam mı almasam mı” sorusuna yanıtını vermiş. Üç tane 5
lira diye 2 beşlik bir de ellilik vermişim.
Taksicinin uzattığı 50 lirayı alıp yerine 5 lira verdim.
- Teşekkür ederim, dedim.
Aldı, baktı… Bir şey demedi. Demedi ama sanki içinden “adama 50 lira
kazandırdık bir bahşiş bile vermedi” diye düşünmüş olabileceğini geçirdim
aklımdan.
Kafama takıldı. Yaptığı son derece insani bir hareketti, ama ilk anda söylemeyişi
dikkatimi çekti.
Keşke teşekkür ederken bir de fazladan 10 lira verseydim. Acaba alır mıydı?
Yoksa “rica ederim, bu hakkım değil” der miydi?
Kamuran K.