AkatlarNet  Mahallemizin haber sitesi 

Korna!

Geçenlerde dört arkadaş yoldayız. Direksiyonda Ömer var. Bizden birkaç yaş geriden geldiği için “gençlik hakkını” kullanıyor, direksiyonu bize bırakmıyor.

Malum, İstanbul’da trafik yoğunluğu artık günün her saati için geçerli. Hani vardır ya, işbaşı saati, okul saati gibi belirleyici zaman kavşakları; ki, o kavşakları saran bir-iki saat süresince trafik durur, sonra rahatlar. Aklımdan bunlar geçti.

“Eee” dedim, “nüfus 20 milyonu aşınca artık trafik açısından rahat zaman kalmadı.”

Kerim, araya girdi:

-        16 milyon, dedi.

Ömer ekledi:

-        Göçmenleri saymıyor musun?

Bıraksam konu savrulacak, bırakmadım; “sen” dedim, “önüne bak, bir de dua et şu trafik yoğunluğu azalsın!”

Kerim:

-        E trafik dua ile açılıyor mu?

Ekipteki dördüncü moruk Bülent Kaptan “yahu” dedi, “bu yaşa geldiniz hâlâ trafiğin korna ile açıldığını öğrenemediniz mi? Çal kornayı, açılsın.”

Bülent Kaptan dalgasını geçiyor tabii. Yarım saattir, kornaya basan basana.

Açılıyor mu?

Yoo! Kuru gürültü. Tam ses kirliliği. Sürücü cehaletini yansıtan korna sesleri arasında küçük adımlarla gidiyoruz.

Korna özne olunca moruk ateşinden kıvılcımlar çıkmaya başladı.

-        Adam kornayı küfür niyetine çalıyor.

-        Hem de ağır küfür.

-        Kültür meselesi abicim. Herif hödük!

-        Uyarı niyetin varsa hafiften bi dıt dersin olur. Ama zooort diye basarsan..

-        Bu yüzden cinayet bile işleniyor.

-        E bi de zevk için basıyor kornaya.

-        Kültür dedik ya abicim!

-        Neyse madem açıcı etkisi var bas kornaya Ömer abi!:)

Gülmeyip de n’apacaksın!? Bastık kahkahayı.