Aşırı sıcaklar orman yangınlarını da beraberinde getirdi. Haberde, Prof. Dr. Doğan Kantarcı'nın değerlendirmesi yer alıyor.Orman Mühendisi ve Yer Bilimi Uzmanı Prof. Dr. Doğan Kantarcı, orman yangınları ile ilgili bir değerlendirme yayınladı. Prof. Kantarcı, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede veriler ve önlemler arasında olması gereken ilişkiye işaret ediyor. Kantarcı, bilgili ve eğitimli personelin önemini vurguluyor ve yanan bölgelerdeki orman özelliklerini ilişkin bilgiler veriyor. Prof. Kantarcı’nın, Türkiye’deki son orman yangınlarıyla ilgili olarak yapılan açıklamalar sonrasındaki bilgilendirme amaçlı mesajı iki bölümden oluşuyor. Kantarcı’nın Orman Yangını Sebepleri başlıklı mesajı şöyle: ORMAN YANGINI SEBEPLERİ “1. Yüksek sıcaklıkta elektrik telleri gevşedi. İlgili firmalar zamanında bu telleri germedi. Rüzgâr telleri salladı. Birbirine değen tellerden çıkan şerare ve kıvılcımlar yangın çıkardı. 2. Elektrik hatlarında bakım yapılmadı. Direklerde ve trafolarda bazı düz kontaklar oluştu. 3. Sorumsuz bazı kişiler sigara izmariti attılar. 4. Orman yanında inşaat/tesis vb çalışmaları ile et/mangal veya benzeri ateşlerden yangın çıktı. 5. Bir ülkenin eğittiği bazı teröristler Türkiye’ye gönderildi. Sabotaj yapıyorlardı. 6. Bazı termik santrallar kömür ocağını genişletmek için yangın çıkardı. Ormanlar ve zeytinlikler yandı. Benzeri; taş, maden, kömür ocaklarının ve RES vb tesislerin çevresinde de “Kapasite arttırımı” için yangın çıkarıldı. 7. Anız veya artık dalları yakarken ateşi ormana da kaçırdılar. 8. 2024 yaz aylarındaki aşırı sıcaklık kızılçam ibrelerindeki reçinenin (İbrede reçine üretme kanalları vardır) ve çalılıklarda yapraklarda bulunan aromatik yağların buharlaşmasına sebep oldu. Bunlar da en ufak bir kıvılcımda tutuştu. 9. Eğer biri “Kararname” ile yanan bir orman alanını orman rejimi dışına çıkarmağa yeltenirse, işte orası da otel vb tesisler için yakıldı. Orman yangını haberleri, demeçler, tutarlı, tutarsız değerlendirmeler Türkiye’nin gündemini de değiştirdi.” ORMAN TEŞKİLATI Prof. Dr. Doğan Kantarcı, “Orman yangınları hakkında” başlıklı açıklamasında ise şu değerlendirmeleri yapıyor: “Orman yangınlarında; Orman İşletme Müdüründen işçisine, şoförüne vd personeline kadar herkesin eğitimli olması gerekir. Ormancılar yangın ile nasıl mücadele edileceğini ilgili derslerinde öğrenirler. Ama uygulamada bu yöntemleri unutan, gerekli tatbikatları yapmayan, hatta ormandaki yolları bile bilmeyen kişilerin başarılı olması da mümkün değildir. Orman Teşkilâtı bir ordudur. Görevini bilgi ve teknik ile yapar. Orman Teşkilâtına politika girmemelidir. Yangın amiri orman işletme müdürüdür. Savaşı o idare eder. Bakan veya bilmem hangi kişi konuşamaz. İşletme müdürünün işine de karışamaz. Bu yetmez. Orman yolları da yeterli olmalıdır. Yangın önleme şeritlerinin altında da kuru ot vb yanıcı materyal bulunmamalıdır. Bunlar da yetmez. Her işletmenin bir yangın önleme planı olmalı ve bu plana göre ara eğitimleri yapılmalıdır. Köylü orman yangının da söndürmeye yardımcı olmak üzere ‘Mükelleftir’. Köylünün bu görevini önleyen kanun maddesi kaldırılmıştır. Bu hüküm yeniden konulmalıdır. Yanan orman ve zeytinlik onun geçim kaynaklarıdır. Orman yangını çok yüksek sıcaklık yayar. Yangında hortumlar oluşur. Bu sıcaklığa insan yaklaşamaz. Orman yangınlarında bilgisiz ve eğitimsiz kişi, gönüllü grubu veya asker ön cephede görevlendirilemez. Bunlar ancak destek görevi üstlenebilirler. Dilek Yarımadası yangınında 12 asker ormancıların uyarılarını dinlemeyip, yamaç yukarı gittikleri için dumandan boğulup, şehit olmuşlardır. Depremlerden sonra kurulan ‘AfetTugayı’ kaldırılmasaydı, askerlerin eğitimli olarak yangında ön cephede görev yapmaları mümkün olurdu. 2024 yazı çok sıcak geçmektedir. Kızılçamın ibrelerindeki reçine buharlaşmaktadır. Kızılçam ormanları altındaki ve maki alanlarındaki çalıların yapraklarındaki aromatik yağlar dabuharlaşmaktadır. Bunlar çok kolay tutuşurlar. Bir sigara izmariti bile yeterlidir. Yangında hava desteği çok önemlidir. Yangın söndürme uçakları yangının içine değil, önüne su atarlar. Böylece yangının ilerlemesi önlenmeğe veya yavaşlatılmağa çalışılır. Uçaktan yangın üzerine atılan su yangına ulaşmadan buharlaşır. Helikopterler ve küçük uçaklar ile yangın önlemede dar vadilerde nokta atışları yapılmaktadır. Türk Hava Kurumunun yangın söndürme uçaklarının kullanılması engellendiği, motoru yok denildiği için 2017 İzmir ve 2021 yangın felaketi yaşanmıştır. Ama 2024 yazındaki yangınlarda uçak ve helikopter sayısının arttırılması gerektiği ve ordu desteğine ihtiyaç açıkça görülmektedir. Dikkat çekici olan bir yangın Gelibolu Yarımadası yangınıdır. 1994 yangınında THK ile zamanında anlaşma yapılmadığı için, uçak kullanılamamış, hızlı kuzey rüzgârı altında 4200 ha alan yanmıştır (Çanakkale Orman Bölge Md. Talat Göktepe de şehit olmuştur). 15-17.8.2024 yangınında Anafarta ovasına bakan yamaçlarda gene hızlı kuzey rüzgârı altında başlayan yangın, Çanak Tepe, Conk Bayrı, Kanlı Sırt, Arıburnu çizgisinde durdurulabilmiştir. Bu önleme uçak ve helikopter kullanılarak yapılmıştır. Orman yangınları konusunda düşünen ve yazan herkes fikrini söyleyip, uyarılarını yazacaktır tabii. Bütün bu uyarıları teşekkür ve saygı ile karşılamak, gerekenleri de yapmak ormancıların ve konu ile ilgili herkesin görevidir. Ben sadece orman yangınları hakkında bazı özelliklere dikkat çekmek istedim.” |
128 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |