Kalbin düzensiz atması, boğulma hissi, nefes darlığı gibi durumlarda doktora başvurun. Mevsim değişikliğinin dolaşım sistemi üzerindeki olumsuz etkilerinin kalp krizi riskini artırdığı belirtiliyor. Bir gün bahar bir gün kış havası yaşanmasının kalp hastalığı olanlarda sıkıntılara neden olabileceğini belirten uzmanlar, sağlıklı kişilerin de kalp sorunuyla karşılaşabileceklerine dikkat çekiyorlar. Bu süreçte riskten uzak durabilmek için iş yaşamı ve sosyal yaşamın hava değişimine göre düzenlenmesi öneriliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, kalp sağlığını korumanın yolları hakkında bilgi verdi. KALP KRİZİ RİSKİNE DİKKAT! “Sağlık verileri, aşırı ısı reğişikliklerinin kalp hastalıklarında ölüm riskini artırdığını ortaya koyuyor. Sıcak havalar sıvı kaybı, tansiyon değişiklikleri, kalp hızının artması, kanın koyulaşması ve kolesterolün yükselmesine sebep olabiliyor. Bu nedenle hem kronik hastalıkları olan kişilerin hem de sağlıklı bireylerin önemli sağlık sorunları yaşamaması için aşırı sıcaklara karşı mutlaka önlem almaları gerekiyor. Sıcak havalarda kalp şikayetleri yaşayan kişilerin, kontrollerini tatil sonrasına bırakmak yerine öncesinde doktora başvurmaları önemlidir. KALBİ KORUMAK İÇİN 10 ÖNERİ - Kışın soğukta yazır sıcakta dikkatli olmalı. Özellikle güneşin etkili olduğu 11.00-16.00 saatleri arasında mümkün olduğunca dışarıda bulunulmamalıdır.
- Kıyafet ve ayakkabı seçimi mevsime uygun olmalıdır. Açık renk, hava geçirgenliği olan ve ter emici özellikte giysiler tercih edilmelidir.
- Gün içerisinde susamadan su içilmelidir. Özellikle 50 yaş üzerinde susuzluk belirtileri daha geç hissedilmektedir. Suyun her zaman görüş mesafesinde olması hatırlatıcı olacaktır.
- Sıcakta vücudun kendini soğutabilmesi için ekstra güç sarf etmesi gerekir. Egzersiz sıcak havada, güneş altında ya da kapalı alanda değil, serin saatlerde ve açık havada yapılmalıdır. Örneğin hafif tempolu yürüyüşler yapılabilir ancak sık sık mola verilmelidir.
- Klima kullanımına özellikle dikkat edilmelidir. Özellikle sıcaklıkların çok yüksek olduğu zamanlarda eve girer girmez klima çalıştırılıp karşısında oturulmamalıdır. Klima ısının 22-23 derecelerde olması yeterlidir.
- Kişi kalp, tansiyon ilacı ya da idrar söktürücü ilaç alıyorsa, vücudun sıcakla baş edebilmesi daha zordur. Sıvı kaybı daha fazla olabilir, kalp ritmi yeterince hızlanamayabilir, tansiyon aşırı düşebilir. Bu ilaçların dozları mevsime göre ayarlanmalıdır.
- Alkol, sigara ve kafeinli içeceklerden kaçınılmalır. Alkol sıcağın olumsuz etkilerinin hissedilmesini engelleyebilir, sıvı kaybını artırır. Kafeinin ise idrar söktürücü etkisi sıvı kaybının derinleşmesine sebep olur.
- Baş ağrısı, aşırı terleme, soğuk terleme, aşırı yorgunluk, çarpıntı, sık soluk alma ihtiyacı, baş dönmesi, kendini kaybetme, bulantı, kusma gibi belirtilerle karşılaşıldığında mutlaka en yakın sağlık merkezine ulaşılmalıdır.
- Sıcak havalarda ağır ve çok sıcak yemekler yerine; hafif, lif içeriği yüksek ve serinletici yiyecekler tercih edilmelidir. Vücut fazla enerji harcayamadığı için kilo alımına çok dikkat edilmelidir.
- Gün içerisinde kısa süreli duşlar alınabilir. Aşırı sıcakta kalındığında doğrudan soğuk su ile duş yapılmamalıdır ve serinlemek için suya balıklama atlanmamalıdır. Deniz ve havuza girerken vücudun yavaş yavaş alıştırılması, mümkünse sırtüstü yüzülmesi sağlık açısından önemlidir.
Kaynak: www.sagliktagundem.com
|
