Çocukları ağız çevresinden öpmeyin, bakteri bulaşır.Çocukları ağız çevresinden öpmek diş sağlıklarına zarar verebilir. Ağız ve diş sağlığının genel sağlığın korunması açısından büyük önem taşıdığı belirtiliyor. Bu nedenle ağız ve diş sağlığına doğuştun itibaren özen gösterilmesi gerektiği belirtiliyor. “BEBEKLER DOĞUSTAN STERİLDİR” “Ağız ve diş sağlığı doğuştan başlar. Nasıl olsa süt dişleri değişecek diye bakılmamalıdır. Toplumumuzda yaygın olan kültür nedeniyle yeni doğan bebekler ağız çevrelerinden öpülüyor. Ağız ve diş sağlığı bakımından bu davranış yanlıştır. Bebekler ağız ortamı steril olarak doğarlar. Ağız çevresinden öpülmeleri sonucunda ağzında çürük olan bir kişi o masum çocuğa çürük yapan bakterileri taşımış oluyor. Diş çürüğüne neden olan bakterilerin tamamen bulaşıcı olduğu bulundu. Bu yüzden lütfen çocuklarınızın, bebeklerinizin ağız çevresinden öpmeyiniz, mamasını yedirirken kontrol için kaşığını ağzınıza götürmeyiniz, ağzınıza soktuğunuz kaşıkla mama vermeyiniz, emziğini ağzınıza sokmayınız” “DİŞ ÇÜRÜĞÜ ORANI 50 YILDIR AYNI SEVİYEDE” “Ne yazık ki ağız ve diş sağlığına gereken önem verilmiyor. 50 yıldır diş çürüğü sıklığı oranı yüzde 82’nin altına inmedi. Şu anda 77 diş hekimliği fakültesinin olduğu, 30 bine yakın diş hekiminin hastalarına hizmet verdiği 2016 Türkiye’sinde hala çürük sıklığımız yüzde 82. Ağzımız ve dişlerimiz, genel sağlığımızı tetikleyen ve etkileyen hastalıklarla doludur. Ağzımız, vücudumuzun giriş kapısıdır. Vücudumuzun aynasıdır. Dolayısıyla pek çok bakteri ağız yoluyla vücuda girer. Diş çürüğüne sebep olan yemek artıklarının ve bakterilerin ağızdan, dişlerden ve diş etlerinden uzaklaştırılması gerekir.” ÇOCUKLARA ÖRNEK OLUN “Yapılacak iş son derece basit; dişlerimizi fırçalamak. Her yemekten sonra 2 dakika boyunca dişlerimizi fırçalamalıyız. Hatta 2,5 yaşından itibaren bu alışkanlığı edinmemiz gerekiyor. Burada anne ve babalara çok büyük mesuliyet düşüyor. Çünkü çocuklara diş fırçalama konusunda rol model olmaları lazım. Aksi takdirde gelecek yıllarda sıkıntı çekerler. Diş çürüğünün ve diş eti hastalığının vücutta endokarditten, kardiyovasküler sistem hastalıklarından, hepatitten, mafsal romatizmalarından, bütün üst solunum yolu hastalıklarından, kemik erimesinden, gebelerdeki düşük oranlarının yüksek olmasından ve erken doğumlardan sorumlu olduğu bilinmelidir. Yani bütün genel sağlığımız olumsuz olarak etkileniyor.” “TÜRK HALKININ YÜZDE 86’SI DİŞLERİNİ FIRÇALAMIYOR” “Türk toplumunda diş fırçalama kültürü yok. Türkiye’de halkın yüzde 86’sı dişlerini fırçalamıyor. Fırçalayanlar da yanlış fırçalıyor. Yani bakteri plağını diş yüzeyinden uzaklaştıramıyor. Bunun halka öğretilmesi lazım. Bir gram diş plağında 300 milyar çeşitli bakteri olduğunu ve bunların vücuttaki her hastalığa yol açabileceğini düşünürsek o zaman diş fırçalamanın önemi daha da ortaya çıkar. Sadece dişlerimizi değil bunun yanı sıra diş etimizi de birlikte fırçalamalıyız. Ağızdaki diş çürüklerinin ve diş eti plaklarının teşhis edilebilmesi için altı ayda bir diş hekimine kontrole gidilmesi gerekir. Diş hekimlerinin de koruyucu flor uygulamalarını çocuk yaşlardan itibaren düzenli bir şekilde yapmaları gerekiyor. Yememize içmemize dikkat etmemiz ve dişlerimizi fırçaladıktan sonra yatmadan önce şekerli şeyler veya tatlılar yemememiz, yesek bile en son işlem olarak dişlerimizi fırçalayıp öyle yatmamız gerekir. Aksi takdirde 50 seneden beri azaltamadığımız çürük sıklığı devam eder. Bir diş macunu ve fırça ile hayatınızdaki birçok hastalığın önüne geçebilirsiniz. Hastalıklara, karşı koyabileceğiniz sizin en büyük silahınız diş fırçanız ve macununuzdur.” |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |