AkatlarNet  Mahallemizin haber sitesi 

Bizim belediyenin icracı müdürlüklerine bakıyorum da epey kadın yönetici var. Demek ki memuriyette başarılı olmuşlar ki müdür olmuşlar.
*
Belediye başkanlarının övündükleri konuların başında su, temizlik, yol ve park-bahçe işlerinin yolunda gitmesi gelir. Bunlar iyiyse başkan da "başarılı" sayılır.
İşte o yüzden hangi belediyenin icraatına baksanız üst sıralarda "şu kadar yol yaptık, şu kadar kaldırım döşedik, bu kadar park bahçe düzenledik" açıklamaları vardır. İyi bir şey tabii...
Doğrusu bizim Beşiktaş'ımız bu hizmetler açısından şanslı sayılır. E bizim mahallenin de çöp toplanması, kaldırım düzenlenmesi, parkların bakımı gibi konularda pek bir sıkıntısı yok.
Bütün bu işleri de erkekler yapıyor. Ağır iş kapsamında sayıldığı için kaldırım döşeme işinde kadınlar çalıştırılmıyorlar. Gerçekten zor iş tabii... Bir anlamda erkekler ter döküyor kaldırımları döşüyorlar, kadınlar da o kaldırımlarda rahat yürüme olanağı buluyorlar.
Gerçekten rahat mı?
I-ıh! Hiç de değil.
*
Bi kere yaya kaldırımlarına şu "küçük kaldırım taşları"nı hangi akla hizmet döşediklerini oldum olası anlayabilmiş değilim. Taa eskiden tramvayın yaygın olduğu zamanlarda hep öyleymiş caddeler. Annem söyler. Öyleymiş ama, bugünkiler gibi çarpık çurpuk değil sımsıkı dümdüz döşendikleri için yürüme konusunda sıkıntı çekilmezmiş.
*
Bizim mahalledeki yaya kaldırımlarında hem küçük kaldırım taşları, hem karo plakalar var. Bir nevi desen olsun diye düşünmüş kaldırım mühendislerimiz. Plaka halindeki bölümlere sözüm yok ama o yamuk yumuk döşenmiş olan küçük kaldırım taşları biz kadınları gerçekten tedirgin ediyor. Topuklu pabuçla bu taşlar üzerinde yürümek sağlığımız açısından tehlikeli; hele herhangi bir nedenle kaldırımda kazı yapılmış da taşlar yeniden döşenmişse...
*
Annem ömür kadındır; ben ne zaman kaldırımlardan yakınsam;
- Eee, der, bu taşları erkekler döşüyor; herhalde başlarındaki ustabaşı da sorumlu mühendis de erkektir. Erkekler ne bilsinler topuklu pabuçla bu taşların üzerinde yürünemeyeceğini!?
Kırık topukla eve geldiğim zaman annemin sözleri gerginliğimi yatıştırır.
Kaldırımları kadınlar mı döşemeli kim bilir?

Not: Benim, Belediye Başkanımız İsmail beyle pek bir yakınlığım yok. Ama kendisiyle görüşen kadınlarımızın ve de belediyedeki kadın müdürlerimizin bugüne kadar bu sıkıntıdan söz etmemelerini garipsiyorum. Söz edilse herhalde bir çözüm bulunurdu?!