AkatlarNet  Mahallemizin haber sitesi 

Beşiktaş Belediyesi’nde DİSK’e bağlı Genel-İş üyesi işçilerin grevi sürüyor. Grevle ilgili olarak Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar bir açıklama yaptı. Başkan ne dedi, işçiler ne diyor? İşte söylenenler…

Belediye Başkanı Hazinedar, “Kamuoyunun bilgisine sunulur” başlıklı açıklamasında diyor ki:

“Sevgili Beşiktaşlılar,
Son günlerde kamuoyunu meşgul eden, Beltaş A.Ş işçilerinin işten çıkarıldığına dair spekülasyonların gerçeği yansıtmadığını yaşadığımız bu süreçte siz değerli Beşiktaşlılar ile paylaşmak zorunluluğu doğmuştur.

Belediyemizin Park ve Bahçeler Müdürlüğü hizmet alımı için yapılmış olan ihale neticesinde ihale bir başka yüklenici tarafından alındığından 239 işçi kardeşimiz işsiz kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Daima işçinin ve emekçinin yanında olmayı kendine görev edinen Beşiktaş Belediyesi, sosyal demokrasi ilkelerine bağlı bir anlayış ile hiçbir işçi kardeşimizin işsiz kalmaması adına ihaleyi alan yüklenici firma ile temaslarda bulunmuştur. Bu temaslar neticesinde 239 işçi kardeşimize yeni yüklenici firma bünyesinde iş güvencesi sağlanmıştır.

Ancak bu gelişmeler karşısında sendika yöneticilerinin tutumu, işçi kardeşlerimizi darp ve tehdit etmeye yönelik davranışlar ve halk sağlığını tehdit edecek şekilde çöplerin sendika yetkililerince parklarımıza dökülmesi süreci uzlaşma zemininden uzaklaştırmıştır. 239 işçi kardeşimizden 150’si yapılan temaslar neticesinde işlerinin başına dönmeyi kabul etmiş bulunmaktadır. Diğer 89 kardeşimiz ise sendikanın tehdit ve baskılarından dolayı işlerine dönememektedir. 

Bireysel çıkarları doğrultusunda ihaleye fesat karıştırmamızı açıkça talep eden sendika yöneticilerinin işçi kardeşlerimizin haklarını savunmaya yönelik hiçbir girişimi olmamıştır. Kaldı ki Soma’da “İşçi Haklarına” sahip çıkmayan, bu konuda iktidara sesini dahi yükseltemeyen DİSK, Beşiktaş Belediyesi’ne “İşçi Hakları” dersi veremez. 

DİSK şube yöneticilerinin bireysel çıkarlarını bir kenara bırakarak, işçi kardeşlerimizin refahı için olumlu adım atmalarını arzu etmekteyiz. Beşiktaş Belediyesi olarak hiçbir işçi kardeşimizin mağdur olmasına izin vermeyeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız. 
Saygılarımla.”

PEKİ İŞÇİLER NE DİYOR?

İşçi temsilcisi Ali Palabıyık:
- İşi taa baştan anlatayım; biz dört yıl uğraştık sonunda sözleşme  hakkı aldık. Bu hakkı kullanmak için Beşiktaş Belediyesi ile masaya oturduk. Görüşmeler ilerledi, sıra parasal konuların konuşulacağı aşamaya geldi. 5 Mayıs günü görüşme yapılacakken baktık işçilere bir kağıt dağıtılıyor. İşte o kağıt Fesih Bildirimi Tebligatı. (Bu metin için tıklayınız.)
Görüşmeler durdu. Bunu imzalamadık. Arkasından noter kanalıyla tekrar gönderildi. Bizlere de yeniden ihale açılacak ve kazanan şirketle çalışılacak denildi. Direniş böyle başladı. Öğrendik ki Polen adlı bir taşerona verilmiş.

Soru: Siz Beltaş işçisiydiniz. Belediye de kendi firması olan Beltaş’tan hizmet alıyordu. Ama şimdi Beltaş’ın yerine bir özel firma geçiyor. Öyle mi?

-        Öyle. Belediye, kendi firması olan Beltaş’tan aldığı hizmeti şimdi Polen firmasından alıyor. Biz taşeronlaşmaya karşıyız. Beltaş Belediye’nin bir parçası sayılır. Bu uygulamayla kazanılmış haklarımız yok ediliyor. İş güvencesiz kalıyoruz.

Soru: Başkan açıkladı; ihaleyi kazanın firmayla görüşülmüş; onlar da sizi işe almayı kabul etmişler. Hatta 150 arkadaşınız orada başlamış.

-        Bunlar doğru değil. Bir kere 150 arkadaşımız orada işe başlamadı. Tazminatlarını almak için imza attılar. Bu uygulama örgütsüz hale getirecek bizi. Orada örgütlenmek için aylar geçecek. Engel çıkarılacak. İşten atılanlar olacak. Sonra da örgütlenemeden sözleşme süresi dolacak. İşçinin örgütlü olmasını istemiyorlar.

Soru: Başkan, “150 işçi yeni firmaya geçti, kalan 89 işçiye de baskı yapılıyor” diyor. Bu işçileri tehdit ve darp etmişsiniz.”

-        Başkan sendika istemiyor. Dediği gibi olmadı. Biz kimseyi darp etmedik. Asıl darp edilen bizleriz. Parklara çöp dökmedik. Sembolik olarak protesto amacıyla yapılmış eylemi böyle yansıtıyor. Kendisi bizi Beşiktaş halkının gözünde küçük düşürmek için “Farkındayız Parklardayız” sloganıyla bir gösteri yaptı. Ayın yedisinde. Kahvaltı davetiyle toplanan eş dosta nutuk attı. Biz de protesto etmek istedik. Bir de baktık bir otobüs dolusu eli sopalı adam geldi. Grevci işçilere saldırdı. Hazırlıklıymışlar. Polis de vardı. Ama saldırganlara engel olacaklarına saldırgan diye bizi topladılar. Terörist diye görüyorlar.

Soru: Peki içinizde terör eylemlerine karışmış kimse var mı?

-        İşte tepki koyunca, gösteri yapınca terörist oluyoruz. Beşiktaş Çarşı grubu da hükümeti devirmeye teşebbüsle suçlanıyor ya…

Soru: Terörden yargılanan ya da silahlı eylemlere katıldıkları için takibata uğrayan kimse var mı?   

-        Öyle bir arkadaşımız yok. İşte ben. Sorsanız şimdi benim için terörist derler.

Soru: Şimdi hizmetlere mani oluyormuşsunuz? Neden? (Bu soruya bir başka işçi şu yanıtı verdiJ

-        Hizmetlere mani olmuyoruz. Getirdikleri işçiler çalışıyorlar. Ama onlara söylüyoruz, bugün bize yapılan yarın size de yapılır. Siz başkasının ekmeğini çalıyorsunuz.

-        Biz Polen firmasından gelenlere sorduk, biz yevmiyeciyiz 90 lira gündelik alıyoruz, diyorlar.

Soru: Siz çok mu yüksek ücret alıyorsunuz? Belediye bu uygulama ile daha ucuz işçi çalıştırmayı mı düşünüyor? Nasıl bir kazancı olacak sizce?

-        Biz yıllarımızı verdik. En yenimiz 15 aylık işçi. On yıldır çalışan var. Hemen hemen hepimiz oylarımızı CHP adayına veren insanlarız. Bir belediye çalışanı durumuna gelince insan orasını savunmaya başlıyor. Şimdi nasıl bir kazanç için böyle davranılıyor bilemiyoruz. İhaleyi kazandığı belirtilen firmayı da bilmiyoruz, tanımıyoruz. Başkan şimdi sosyal demokrat anlayıştan söz edip hiçbir işçi kardeşimizi mağdur etmeyeceğiz diyor. Neden ediyor? Bize sahip çıkmak isteselerdi ihaleyi Beltaş’a verirlerdi. Sözleşme masasından kalktılar. Hepimizin ahını aldılar. Eğer hizmetse, sorsunlar Beşiktaş halkına; on yıldır parkların temizliğinden, bakımından bir şikayetleri var mı? Bir kuruma yıllarını vermiş insan tabii ki gelirinin artmasını ister. Her yıl biraz daha artış beklemek her çalışanın hakkı değil mi? İşte bu kıdem haklarımız yok ediliyor.

HALK NE DİYOR?

Yoldan geçenlerden üçüne sorduk:
- Beşiktaş Belediyesi’ndeki grevle ilgili ne düşünüyorsunuz.

Belediye yakınında oturan bir genç kadın:
“Konuyu ayrıntılı bilmiyorum. Ama bu tür durumlarda genel tavrım işçiden, çalışandan yanadır. Bir sıkıntı olmasa bu gerginlik yaşanmaz. İnşallah bir çözüm bulunur.”

Belediye binasının altındaki marketten alışveriş yapan orta yaşlı bir erkek:
“Grevden yeni haberim oldu. Pek bilgim yok. Belediyemizi seviyorum. Ama işçisine sahip çıkması gerektiğine inanırım.  Şimdilik hizmetler aksamıyor. Hiç aksamıyorsa vatandaş kısa sürede bunu unutur. Hizmetin aksaması için grevci işçilerden sertlik gelirse bu pek hayırlı olmaz. İş bu raddeye gelmeden işçiler memnun edilmeli.”

Belediye yakınında çalışan bir genç erkek:
“Valla bence belediye haklı bu işte. İnternette okudum Başkan açıklamış, grevciler parklara çöp dökmüşler. Ayıptır. B.k gibi para alırken iyiydi de şimdi kötü mü oldu. Biraz da başkası kazansın. Ben patron olsam ben de İşten atardım.

UZLAŞMA ZEMİNİ

Beltaş çalışanları kendilerine haksızlık edildiğini belirtiyorlar. Belediye Başkanı ise yaptığı açıklamada “uzlaşma zemininden uzaklaşıldığını” belirtiyor ve durumu “yeni ihale açıldı, Beltaş değil başka firma kazandı” diye açıklıyor.
Beşiktaşlılar haftalardır bu gerilimi izliyor. Beşiktaş halkı kendi aralarında olup biteni konuşurken, Başkan Hazinedar’ın “ihaleyi başka firma kazandı” açıklamasına takılıyorlar.
Demek ki ihale açıldı. Demek ki “taşeron” süreci yaşanıyor.
Bu noktada asıl soru şu oluyor: CHP’li Beşiktaş Belediyesi taşeronluk sistemini mi benimsiyor?

NOT:
"Grev sona erdi" haberi için tıklayınız.

Yorumlar